Ana SayfaGÜNÜN YAZILARIBiletlerini alıp, onları Avrupa’ya biz götürmüştük: Türki Devletler bunu Türkiye’ye nasıl yaptı?

Biletlerini alıp, onları Avrupa’ya biz götürmüştük: Türki Devletler bunu Türkiye’ye nasıl yaptı?

Kazakistan, Özbekistan, Türkmenistan ve Kırgızistan'ın Kıbrıs Rum Kesimi’nde, Avrupa Birliği etkisi ile büyükelçilik açacak olması haberi Türkiye’de tepki ile karşılandı. Bu ülkelerin Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Örgütü’ne (AGİT) üye olmalarını biz sağladık. Toplantılarına gelmeleri için uçak biletlerini ve yevmiyelerini biz verdik. Ben teşkilat nezdinde daimi temsilci sıfatı ile olayları çok ama çok yakından biliyorum.

Son zamanlarda Türki Devletler Topluluğu’nun faaliyetleri ve etkinliği konusunda dış basında arada bir yazılar ve haberler çıkıyor. Yakında zamanda belirli bir konudaki etkinliği göze çarpmış.

“Değişen jeopolitik dinamikler ve artan küresel ticaret talepleri ortasında, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Türkiye, Özbekistan ve gözlemci ülkelerden oluşan Türk Devletleri Örgütü (OTS), küresel ticaret manzarası içindeki rotayı geliştirmek için dönüştürücü bir Orta Koridor Girişimi (MCI) üstlendi. Orta Asya, Hazar Denizi, Güney Kafkasya ve Türkiye’yi geçen 6.500 kilometrelik (yaklaşık 4.000 mil) bu ulaşım ve ticaret rotası, üye devletler geleneksel transit kanalları boyunca yaptırımların ve istikrarsızlığın getirdiği zorlukları azaltmak için güvenli, verimli ve rekabetçi ulaşım koridorları geliştirmeye odaklandıkça yenilenen bir önem kazandı. OTS, MCI (Orta Koridor) bağlamında imzalanan çeşitli çok taraflı antlaşmalar aracılığıyla zaten karmaşık lojistik ve ulaşım tesislerini sistematik olarak geliştirmek için kapsamlı çabalar sarf etmiştir.”

Gerçekten Türki devletler aralarındaki ilişkileri yakınlaştırmak ve işbirliğini geliştirmek konusunda önemi adımlar attılar. Buna ilaveten ticari ilişkiler de artmaya başladı. 1990’lı yıllarda bu ülke liderlerinin birbirlerini küçümsediklerine bizzat şahit oldum.

En önemli gelişmelerden birisi de Türkmenistan ile Azerbaycan arasında Hazar denizi paylaşımı konusundaki anlaşmazlığın giderilmiş olmasıdır. Bu konuda Türkiye ve Avrupa Birliği önemli rol oynadılar. Her ne kadar Türkmenistan siyasal nedenlerle topluğunun sadece gözlemci üyesi olsa da fiiliyatta tam üye gibi hareket ediyor.

“OTS kapsamında, Türk dili konuşan ülkeler bölge çapında pazar entegrasyonunu, ticari iş birliğini ve büyük ölçekli kültürel etkileşimi kolaylaştırmak için üst düzey ilişkiler sürdürmektedir. Yapıcı çabalar, Türk bloğu altında hükümetler arası anlaşmaların güvence altına alınması açısından hali hazırda olumlu sonuçlar vermiştir. En son olarak, Temmuz 2024’te Azerbaycan’ın Şuşa kentinde düzenlenen Gayri Resmi Zirve sırasında, OTS liderleri Orta Koridor’un verimliliğinin artırılmasının altını çizdiler. Karabağ Deklarasyonu kapsamında, Türk devletleri rotayı optimize etme ve dijitalleştirme, iklim değişikliği girişimlerini uyumlu hale getirme ve yeşil enerji koridorunun gelişimini ilerletme konusunda fikir birliğine vardılar (OTS, 6 Temmuz 2024).”

1990’lı yıllarda Orta Asya devletlerinin liderleri arasında pek temas yoktu. Birbirlerinin aleyhine konuştuklarına da bizzat şahit oldum. Bugün ilişkileri çok ilerlemiştir. Bunda Türkiye’nin de rolü vardır.

Dünya Bankası Güney Kafkasya Bölge Direktörü Rolande Pryce, TITR’nin (Trans Caspian Internatıonal Trade Route) 2030 yılına kadar Avrupa ile ÇHC arasındaki ticaret hacmini 2021 seviyelerine kıyasla üç katına çıkarıp 11 milyon tona çıkarma ve seyahat süresini yarı yarıya azaltma potansiyeline sahip olduğunu belirtti. Pryce’a göre, “Orta Koridor’un önemi, bölge içi bir ticaret koridoru olarak sağlayabileceği potansiyel faydalarda” ve ayrıca “konteynerli yük için bir Asya-Avrupa kara köprüsü ve her türlü yük için uluslararası pazarlara erişim yolu” olarak da faydalıdır.

Ayrıca, Trans-Hazar Uluslararası Taşımacılık Rotası (TITR) veya Orta Koridor, Rusya’ya uygulanan yaptırımlar nedeniyle Avrupa ile Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC) arasındaki ticaret için önemli bir alternatif olarak gelişti. Rota Rusya’yı atlıyor ve Orta Asya, Kafkaslar ve Türkiye’den geçiyor. Nitekim, Orta Koridor ticaret rotası doluyor. Çin ve Kazakistan, Çin mallarını Rusya’yı atlayarak Avrupa’ya ulaştıracak yeni bir yük demiryolu transit hattının başlatıldığını duyurdu. Kazakistan Devlet Demiryolları şirketinin yayınladığı bir açıklamaya göre, yeni rotayı izleyen ilk konteyner treni 4 Mart’ta Çin’in merkezindeki Chengdu’dan Polonya’nın Lodz şehrine doğru yola çıktı. Televizyon ve diğer elektronik bileşenleri taşıyan trenin, Avrupa Birliği sınırına ulaşmadan önce Kazakistan, Türkmenistan, İran ve Türkiye’yi geçerek 40 gün içinde yolculuğunu tamamlaması bekleniyor.

Topluluğun ileride uluslararası planda ne ölçüde önemli olacağını zaman gösterecektir. Ancak, Kazakistan, Özbekistan, Türkmenistan ve Kırgızistan’ın Kıbrıs Rum Kesimi’nde, Avrupa Birliği etkisi ile büyükelçilik açacak olması haberi Türkiye’de tepki ile karşılandı. Şimdi bu ülkeler ortak bir karar alırken herhalde Türkiye’nin de görüşü önemli olmalı idi. Bu Orta Asya ülkelerinin Kıbrıs Rum Kesimi’nde sefaret açmaları başka, Türkiye’yi işgalci ilan eden bildiriyi imzalamaları başka ve vahim. Türkiye’nin önderlik ettiği bu topluluk şimdi Türkiye ile nasıl işbirliği yapacaklar! Avrupa Birliği’ne daha fazla önem verdikleri anlaşılıyor.

Türkiye bu ülkelere AB’den çok daha fazlasını yaptı. Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Örgütü’ne (AGİT) üye olmalarını onları biz sağladık. Toplantılarına gelmeleri için uçak biletlerini ve yevmiyelerini biz verdik. Ben teşkilat nezdinde büyükelçi olarak daimi temsilci sıfatı ile olayları çok ama çok yakından biliyorum.

Önemli olan Türkiye’nin ne yapacağı. Sessiz kalıp olayı geçiştirecek mi! Hele bu dört ülke Ankara’daki büyükelçilerini bir de Kıbrıs Rum Kesimi’ne akredite ederlerse hakaretin büyüğünü yapmış olurlar. Topluluğun ilk toplantısında Türkiye ne yapacak? İzleyeceğiz.

- Advertisment -